Tursab no : 10020

Tur günü sabah siz değerli misafirlerimizi önceden belirtilen duraklarımızdan alarak Antalya Havalimanı içhatlar gidiyoruz ve  Gaziantep'e uçuyoruz

Sabah kahvaltımızın ardından Gaziantep'i gezmeye başlıyoruz. Gaziantep Güneydoğu Anadolu'nun tarihî ve lezzetleriyle ünlü olan bir şehridir. Bölgeye göre çok gelişmiş ve güzel bir şehir olduğundan kimileri burayı “Doğu'nun Paris'i” olarak da adlandırır. Gaziantep’i tanımaya başlarken şehirdeki ilk durağımız Büyük İskender tarafından geçit yeri anlamında isimlendirilen Zeugma’dan çıkartılan mozaiklerin sergilendiği Mozaik Müzesi olacak. Dünyaca ünlü ‘Çingene Kızı Mozaik"inin yanı sıra konusunu yunan mitolojisinden alan mozaikleri rehberimizin anlatımları eşliğinde gördükten sonra şehir merkezine geçiyoruz. İlk kez 1638 yılında yapılan ve 1901 yılındaki yangından sonra yenilenerek günümüze kadar ayakta durabilen Tahmis Kahvesi’nde vereceğimiz molanın ardından çarşılarda satılan birbirinden güzel yemeniler, meşhur Almacı Pazarı'ndan yöreye özgü baharatlardan ve yörede bandırma olarak bilinen cevizli sucuklardan tutunda Bakırcılar Çarşısı'nda satılan birbirinden güzel bakır eserlerden alma imkanımız olacak. Gaziantep'teki güzel zamanlarımızdan sonra  rehberimizin güzel anlatımlarıyla dinliyoruz.  Fırat Nehri üzerinde kuzeyden güneye 4. baraj olan Birecik Barajı ile bir kısmı sular altında kalan Batık Şehir Halfeti’ye doğru yola çıkıyoruz. Bizi bekleyen özel teknemizle Birecik Baraj Gölü üzerinde birbirinden güzel manzaraların eşliğinde yaklaşık bir saat sürecek tekne turumuza başlıyoruz.(extra) Tekne turumuz esnasında ilk dikkatimizi çeken yapı Fırat Nehri ile Merziman Çayı’nın birleştiği noktada kurulan heybetli Rumkale oluyor. Kalenin ardından bir zamanlar yaşam alanı olarak kullanılmış Mağara Evleri ve önemli bir kısmı sular altında kalmış olan Savaşan Köyü’nü, sular altında kalan camiinin suların üzerinde kalan tek kısmı olan minaresini görüp fotoğrafladıktan sonra teknemizle Halfeti'ye geri dönüyoruz ve  Şanlıurfa'ya geçiyoruz. Helenistik dönemin meşhur Edessa kenti olan ve Hristiyan resim sanatı üzerinde büyük etkisi olan kutsal mendil olayında önemli rolü olan Abgar Krallığı’nın başkenti olan Şanlıurfa’da  otelimize doğru devam ediyoruz. Akşam sıra gecemiz için sizlere verilen saatlerde lobide buluşarak Şanlıurfa kültürünün bir parçası olan YEMEKLİ SIRA GECESİ’ne katılıyoruz.(extra)

KONAKLAMA: ŞANLIURFA Arat Otel,Konçul Otel VB.

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından  şehri gezmeye başlıyoruz. Yapacağımız yürüyüşte Hz. İbrahim’in Nemrut tarafından ateşe atıldığına inanılan BALIKLIGÖLÜ, az ilerisindeki AYN ZELİHA GÖLÜ’nü, RIZVANİYE CAMİİ’sini ve HZ. İBRAHİM’İN DOĞDUĞU MAĞARA olarak bilinen mağarayı görüyoruz. Buradaki gezimizin ardından eski Urfa’dan günümüze kalan en önemli eserlerden olan Hanlar Bölgesi’ne geçiyoruz. Burada vereceğimiz serbest zamanda dileyen misafirlerimiz isot ve benzeri ürünlerden alışverişlerini yapabilirler ya da meşhur Gümrük Han’da kahvelerini içebilirler.  4000 yıl öncesine ait olan Kültepe, Mari ve Ebla tabletlerinde adından bahsedilen HARRAN'a doğru yola çıkıyoruz. Kentin meşhur KONİK KUBBELİ EVLERİ’nden birini ziyaret ediyoruz. Ardından insanlığın bilinen ilk mabedine, Göbeklitepe’ye doğru yola çıkıyoruz. 1996 yılında kazı çalışmaları başlayan GÖBEKLİTEPE’nin Neolitik dönem insanının kutsal tapım merkezi olduğu bilinmektedir. Buradaki tapınakları görüp Göbeklitepe hakkında rehberimizden bilgi aldıktan sonra müze kent MARDİN’e geçiyoruz. Akşam otelimizde akşam yemeğimizi aldıktan sonra dinlenmeye geçiyoruz

KONAKLAMA : MARDİN Park Dedeman Otel,Raymar Hotel ,Marblue Hotel VB.

Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrası Burada ilk durağımız Mardin'i gezmeye başlıyoruz KASIMİYE MEDRESESİ'ne geçiyoruz. Selçuklu döneminde üniversite denginde eğitim veren bu olağan üstü mimaride Güneydoğu kültüründeki eyvan felsefesini öğrenip gezilerimizi tamamladıktan sonra bölgenin en önemli yapılarından biri olan ULU CAMİİ’yi görüyor ve fotoğraflıyoruz. Ardından birçok dizi ve filme ev sahipliği yapmış Ptt Binası, Şehidiye Camii ve Medresesi’ni ziyaretimiz sonrası Mardin’in sembollerinden olan Abbaralar’dan  sonrası Kubbeleri, kemerli sütunları, ahşap el işlemeleri, iç ve dış mekanlardaki taş nakışları ile insanın ilgisini çeken uzun tarihi boyunca Süryani Kilisesi’nin dini eğitim merkezlerinden birİ olan bölgeye ilk matbaayı getiren kişi de yine bu Manastır’da patriklik yapan ve 1895’te vefat eden 4. Petrus’tur. 1874 yılında İngiltere’ye yaptığı bir ziyaret sırasında satın aldığı matbaayı 1876 yılında manastıra getirtti. Matbaada 1969 yılına kadar başta Süryanice olmak üzere Arapça, Osmanlıca ve Türkçe kitaplar ile 1953’e kadar Öz Hikmet adında aylık bir dergi basılıyordu. Matbaadan geriye kalan parçaların bir kısmı manastırda diğer bir kısmı da Mardin’deki Kırklar Kilisesi’nde sergilenmekte olan  bugün de Süryani Kilisesi’nin önemli dini merkezlerinden biri olan Mardin Metropoliti’nin ikametgahı olan Deyrulzafaran Manastırı, dünyanın dört bir yanına dağılmış Süryaniler tarafından dua ve bereket almak için ziyaret edilen Deyrulzafaran Manastırı ziyaret ederek ardından Kaya içine oyulan yapılardan oluşan ve geniş bir alana yayılan kentin çevresi 4 kilometrelik bir surla korunmuştur. İç kale, kentin kuzeyinde, 50 metre yükseklikteki bir tepenin üst düzlüğüne kurulmuş olan Mardin’in 30 kilometre güneydoğusunda bulunan Oğuz köyünde yer almakta olan Yukarı Mezopotamya'nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Dara, İmparator Anastasius'un (491-518) girişimleriyle 505 yılında, Doğu Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını Sasanilere karşı korumak için askeri amaçlı bir garnizon kenti olarak kurulmuş olan Dara Antik Kenti ziyaretimizin ardından Midyat İlçesi'nin yaklaşık 15-20 kilometre güneyinde ve Nusaybin İlçesi'nin yaklaşık 20-25 kilometre kuzeyinde iki ilçeyi birbirine bağlayan kara yolunun üzerinde yer almakta olan  Midyat’ın güneyinde kalan plato ve tepelerin eteğinden kaynağını alan Beyazsu Deresi bir vadi içerisinde Nusaybin’e doğru akar olan Beyazsu yu ziyaret ederek konaklama üzere Midyat hareket ediyor akşam yemeğimizi aldıktan sonra istirahat ediyoruz

KONAKLAMA: Katori Hotel, Asur Imperial Hotel VB.

Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrası Burada ilk durağımız MİDYAT hareket ediyoruz MİDYAT'ta Midyat Konuk Evi olarak bilinen eski bir Süryani yapısı olan ve günümüzde bir çok dizi çekiminde kullanılan konağı gezdikten sonra Gümüşçüler Çarşısı’nda vereceğimiz serbest zamanda dileyen misafirlerimiz bölgenin önemli el sanatlarından olan Telkari Gümüş İşçiliği örneklerini görüp alışverişlerini yapabilirler. Daha sonra Ilısu Barajı'nın yapılması ile birlikte sular altında kalan HASANKEYF'i Panaromik olarak seyrediyoruz ve ziyarete kapalı olan kalenin diğer ucundaki seyir köşkü olarak yapılan Küçük Saray yapısını rehberimizin anlatımıyla dinliyoruz. Daha sonra Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en tanınmış illerinden Batman hareket ederek öğlen yemeğimizi aldıktan sonra DİYARBAKIR'a doğru yolculuğumuza başlıyoruz. Ve sırası ile DİYARBAKIR I gezmeye başlıyoruz Diyarbakır Ulu Cami’ni, Hasan Paşa Hanı, Diyarbakır Surları’nı, On gözlü köprü, Hevsel Bahçeleri’ni (Panoramik), Mardin Kapısı’nı ve Hz.Adem ile Hz.Havva’nın indirildiğine inanılan Kırklar Dağı’nı ,Dört ayaklı minare görüyoruz ve ardından Diyarbakır havalimanına hareket ederek 23:00 uçuşu ile Antalyaya uçuyoruz sizi bekleyen araçlarımız ile almış olduğumuz duraklarımızda siz değerli misafirlerimizden bir dahaki turlarda görüşmek üzere ayrılıyoruz